"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Pısırıklıklardan nasıl kurtulunur?

Ali FERŞADOĞLU
01 Mayıs 2024, Çarşamba
“Başına vur, ensesine vur, eline vur ağzından lokmasını al!” ifadeleriyle söylenen manası “miskin, pısırık, uyuşuk, sessiz, zavallı, acınası kişi ve herkesin kolayca çattığı, azarladığı şamar oğlanı!..” manalarındadır. Sadece emekliler değil, kendini, sözde “dindar” diye lanse edilenler de şamar oğlanına nasıl çevrildi?

Özellikle başörtüsü mağdurları ve çevresi dindarların iktidara, İsrail’e, İsrail’e ve arkasındaki ABD’ye (II. Avrupa’ya) yürüyüş, protesto, imza kampanyalarıyla nasıl ateş püskürdüğü… Cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekillerine nasıl telgraflar çekip tepki verdiği hala hafızalardadır. Televizyon ekranlarında sosyal, siyasi tartışmalar, paneller, açıkoturmlarla da…

AKP iktidarıyla birlikte bunlar durdu, durduruldu! Evvela, dindar olmadıkları halde, dindar diye lanse edilenler iktidara getirildi! Hubb-u cah, şan, şöhret, makam sevgisi gibi en hassas damarlarından girildi. Dindarlara makam, mevki, ihaleler verildi, “Bizdendir!” ses çıkarmayalım diye susturucu takıldı! Bir kesim, “havf/korku” damarı ile susturuldu. Halbuki, 2911 Sayılı Toplantı ve gösteri yürüyüşleri Kanunu’un 3. maddesine göre, “Herkes, önceden izin almaksızın, bu kanun hükümlerine göre silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belirli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir” dendiği halde, ne yazık ki, iktidar gücünü elinde bulunduranlar dağa-taşa korku saldı! Adalet mekanizması sopa olarak kullanıldı! 

Bazıları, “tamah” ile, yani, mala karşı açgözlülüklerinden susturuldu. Kimine dünyanın cazibedar şeyleri gösterildi! Kimi ahmaklaştırıldı! Ki, ahmaklık, bönlük, aptallık bilerek ve isteyerek yapılan bir tercihtir! Okumaz, araştırmaz, ilgilenmez. İçtimai, siyasi, ekonomik oyun ve entrikaları, aldatma tuzaklarını görecek, anlayacak, sentez tabi tutacak çaptan düşer. Menfaat üzerine dönen canavar siyasetin, iç ve dış mihrakların oyuncağı olur! İsrail vahşetine karşı demokratik ülkelerin kamuoyları ayakta; Müslüman ülkeler sessiz! Zira, demokrasi, şeffaflık, sorgulamanın olmadığı yerde sessizlik; zulüm olur; insaniyet mahvolur. 

Nasıl kurtulacağız? Hepimiz için geçerli olan sosyal bir kanundur: “Bir millet cehaletle hukukunu bilmezse, ehl-i hamiyeti dahi müstebit eder.”1 Engeller de hamiyetle aşılır. “Hamiyet ise, şiddet-i mevânia (engellere) karşı şiddetle metânet etmektir.”2

Dipnotlar:

1-Münazarat, Enst./inter., s. 74.; 2-Age., s. 30.

Okunma Sayısı: 1333
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Oğuz Yiğiter

    1.5.2024 05:50:01

    Kendisini "hürriyetin yirmi senelik bir fedaîsi" olarak tarif eden bir Üstad'ın; Zübeyr Ağabey ve Kutlular Ağabey'den tevarüs eden Üstadımızın; hakkın hatırı âlîdir hiçbir hatıra feda edilmez parolasıyla merdâne mesleğin temsilcilğiyle bugünlere gelen Yeni Asya Ekolü'nü bile "vasiyetçi ağabeyler akredite nurcu" formuna sokmaya çalışan içimizdeki İrlandalılar" aslî hizmetlerimize dönmeliyiz masum sözleriyle bu misyonu da ehlîleştirme ve iman hizmetinin bir mütemmimi olan hürriyet hak hukuk duruşunu "güncel siyaset gevezeligi" gibi gösterme gayretleri gözden kaçmıyor....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı